25 Nisan 2011 Pazartesi

Boz Baykuşlar | Hürriyet Gazetesi Röportajı



Türkiye’nin son dönemde en çok tartışılan taraftar grubu Bozbaykuşlar, Hürriyet Kampüs’e konuştu...

İstanbul Büyükşehir Belediyespor’un taraftarları, nasıl kurulduklarını, pankartları nasıl hazırladıklarını, maçlara nasıl gittiklerini, taraftar gruplarının nasıl bir profili olduğunu anlattı.



Ahmet ERCANLAR
Fotoğraflar: Adem KABAYEL

TÜRK futbolunda son yıllarda en çok tartışılan şeylerin başında tribün terörü ve statlarda meydana gelen tatsız olaylar geliyor. Endüstirileşen futbolda ortada dönen rant miktarı arttıkça şiddetin dozajı da artıyor. İşte bu şiddete protest bir bakış açısıyla karşı gelen bir grup son haftalarda herkesin dikkatini çekmeye başladı. Önce isimleri ile dikkat çektiler sonra da açtıkları zeka dolu pankartlarla bir anda Türkiye’nin en çok konuşulan taraftar grubu haline geldiler. Onların amaçları sadece bir takımın peşinden gidip bağırıp destek vermek değil. Onlar bir takıma karşılık beklemeden ve küfür etmeden destek vermenin hazzını yaşamak istiyorlar. Bahsettiğimiz grup İstanbul BŞB’un taraftar grubu Bozbaykuşlar. “Bizi Türk hakemlerine emanet edin”, “Bize her yer deplasman”, “Hakem haklı beyler” pankartları ile bir anda tüm sporseverlerin sempatisini kazanan Bozbaykuşlar grubu ile buluştuk ve onlarla bir söyleşi yaptık. Bu söyleşinin ardından şunu gördük ki Bozbaykuşlar sadece bir taraftar grubu değil, Türk tribün kültürünü kökten değiştirmek isteyen son derece eğitimli ve bilinçli kişilerden oluşan bir taraftar platformu.

* Bozbaykuşlar grubu nasıl ortaya çıktı?

Ahmet Yaman: Bozbaykuşlar grubu İnci Sözlük’e açtığımız başlıkla ortaya çıktı. Orada yönetim de bu duruma destek verdi. Katılım başladı. Bir kafede toplandık. İnci Sözlük’ten arkadaşlar geldi. Bir yaratıcılık var İnci Sözlük’te. Bunu tribüne de yansıtalım dedik. Önce çok fazla kişi değildik. 5 kişi gittiğimiz oldu maçlara 2 kişi ile izlediğimiz maçlar da... Sonra bu sayı 30 kişiye çıktı. “Bize her yer deplasman” pankartını açtık Trabzonspor maçında. O pankarttan sonra patlama oldu

Mehmet Mengü: İnci Sözlük dışarıdan bakıldığında insanlara itici geliyor. Aslında bir sosyal bir dayanışma platformu gibiydi. Hali hazırda bulunan düzeni protesto ediyoruz. Genel anlamda sistemi protesto ediyoruz. Endüstiriyel futbolu protesto ediyoruz. Şiddetle kavgayla yürüyen kültürü protesto ediyoruz.



Bizi bedavacı sandılar

* Peki İstanbul BŞB ile nasıl irtibata geçtiniz? Sizi nasıl kabullendiler?

AY: Bizim grubun büyük bölümü öğrenci. Yönetime öğrenci indirimi talebinde bulunduk. Önce bize inanmadılar. Telefonlarımıza çıkmadılar. Bedava bilet istediğimizi sandılar. Onları arayanlar oluyormuş. “Biz Gaziosmanpaşa’dan geliyoruz. 5000 kişi getireceğim. Bize bilet sağlayın” diyenler oluyormuş. Onları kulüp binasından bile sokmuyorlarmış. Bizim telefonlarımıza çıkmayınca yöneticiler biz de direkt kulüp binasına gittik. Oturduk konuştuk. Sevdiler bizi. “Kombine alacağız bize indirim yapabilir misiniz” dedik. Onlar da zaten öğrenci indirimimiz var dediler. 100 liraydı kombineler bize 60 liraya verdiler. Yaklaşık 70-80 kişi kombine aldı. Bu şekilde gidiyoruz maçlara.

* Peki İstanbul BŞB yönetimi size maddi anlamda herhangi bir destek veriyor mu?

AY: Yönetimden bugüne kadar hiçbir destek almadık. İETT maçlara otobüs kaldırıyordu. Akbilimizi basarak gidiyorduk. Arkadaşlar arasında toplanan pankartlarla pankartlarımızı yaptırıyoruz

* Bozbaykuş taraftar grubunun profili nasıl? Hangi meslekten insanlar var?

AY: İçimizde doktorda var öğretmende var. Ama genelde lise ve üniversite öğrencileri. Yaş ortalamamız 20-25.

* İstanbul BŞB maçlarında Dedeler şarkısının müziği çalıyor. Bu müziğin bir anlamı var mı?

MM: Dedeler müziği bizimle özdeşleşmiş bir müzik. Stad Dj’ine rica ettik. O nedenle çalmaya başladık.

* Grubunuz İstanbul BŞB’yi destekliyor ama kısa bir süre öncesine kadar farklı takımları tutuyor olmalısınız.

AY: Bozbaykuşlar olmadan önce hepimiz farklı takımı tutuyorduk. Ben Galatasaraylı’ydım. Tribünlere gidiyordum. O tribünlerde rant sağlamaya çalışan insanlar var. Tribün kültürü çok kötüleşti. Artık çirkinleşmeye başlamıştı. Alparslan Dikmen bu durumu yok etmeye çalışıyordu. O vefat edince iş çığrından çıktı.
Yiğit İlkar: Babam doğduğumda bana Belediyesporlusun diyemedi. Çünkü Belediyespor o zaman yoktu. Ben Fenerbahçeli’ydim. Bizim oyuncularımızın adlarını duyurabilmeleri için bile tek çare büyük takımları yenebilmek. Biz de kendimizi en iyi bu şekilde duyurabileceğimize inandık. Fenerbahçe kazandığı zaman seviniyorum ama Belediyesporlu’yum.



Herkes sempati duyuyor

“Bütün taraftarlar bize sempati duyuyor. Örneğin ‘15 yıldır Ankaragücü taraftarıyım. Alışılagelmiş tribün kültürünü siz değiştireceksiniz’ diye mail aldık.”

* Diğer takım taraftarlarından nasıl tepki alıyorsunuz?

MM: Bütün taraftarlar bize sempati duyuyor. Galatasaray maçında 5-6 sıra arkamızda sarı kırmızılı taraftarlar oturuyordu. Tek tepkileri “pankartları göremiyoruz. Öne indirin” oldu. Bize bir çok mail geliyor. Örneğin “15 yıldır Ankaragücü taraftarıyım. Alışılagelmiş tribün kültürünü siz değiştireceksiniz” diye mail aldık. Teksas grubu da bize bir mesaj iletti. Bizi en güzel şekilde ağırlayacaklarını söyledi. Kasımpaşa taraftarı fanatiktir. Stada gittik bizi karşıladılar. Girişi bilmiyorduk. Girişi gösterip bizimle birlikte tezahürat yaptılar.

* Takım kötü giderse protesto eder misiniz?

MM: Tepki verirsek de dikkat çekici bir biçimde kimseyi rencide etmeden veririz. Diğerlerinden çok farklı yaparız bunu.

* Belediyespor maçlarında nasıl bir ortam oluyor?

Yİ: Bizim işimiz eğlenmek. Biz maç günlerini iple çekiyoruz. Eğlenerek destek veriyoruz. Olması gereken bu. Hiçbir aile gelip maç izleyemiyor. Gençlerbirliği maçında Serhat Akyüz’ün annesi yanımıza geldi. Benim oğluma neden seslenmiyorsunuz dedi. Biz de Serhat lehine tezahüratta bulunduk. Tam bir aile ortamı var. Zaten kulüp aile gibi. O ortama girdiğimiz için çok mutluyuz.Kulüp ile birlikte oturup fikir paylaşıyoruz artık. Amacımızı söyledik. Manevi olarak bize destek veriyorlar. Bizi çok seviyorlar.

* Peki Bozbaykuşlar popülerleştikçe daha da büyüyecek. Bu amacınızdan sapmanıza yol açar mı?

MM: Büyümek istiyoruz ama seviyeli bir biçimde çizgimizi bozmadan büyümeye çalışıyoruz. Herkes aynı kültürde. %90’ı üniversite öğrencisi bir grup. İçimizde küfür eden, bizi sıkıntıya sokan kişileri aramızda istemiyoruz. Küfür yok, kavga yok, rencide etmek yok. Bize kötü bir şey söyleseler bile biz onlara güzel bir şekilde yanıt verebiliriz.

* Peki neden İstanbul BŞB’yi tercih ettiniz?

AY:
Büyükşehir Belediye çok düşük bütçelerle takımı idare edebiliyor. Bu rant kavgasının dışında bir takım. Endüstirel futbolun dışında bir takım. Biz bu nedenle bu takımı takip ettik. Türkiye’deki kulüplerin ekonomik anlamda kötüye gitmesine üzülüyoruz ve buna karşıyız. Futbolda bilinçsiz yöneticilerin olmaması gerek.



Avcı, Türk futbolunun Mourinho’su

“Abdullah Avcı Türk futbolunun Mourinho’su. Bizi çok destekliyor. Her röportajında bizden bahsediyor.”

* Abdullah Avcı’yı nasıl buluyorsunuz?

Yİ: Abdullah Avcı Türk futbolunun Mourinho’su. Bizi çok destekliyor. Her röportajında bizden bahsediyor. Herkesin olmaya çalışacağı bir şeyi yapmayı çalışıyor. 5 senede bu kulübü getirdiği nokta ortada. Alex Ferguson’a bakın. İlk 5-6 yılında Manchester’a bir çay bardağı kazandıramadı. Geçen sene Inter’in Şampiyonlar Ligi’ni kazanırken oynadığı futbolun aynısını oynuyoruz. Ben çok memnunum. Çok sistemli bir futbol oynatıyor.

* Takımda en sevdiğiniz oyuncu?

MM: Ekrem Ekşioğlu’nu çok seviyoruz. Favori adamımız odur. O bizimle çok ilgileniyor. Takımı maçlardan sonra yanımıza getiriyor.

* Kendinize rakip olduğunu düşündüğünüz bir taraftar grubu var mı?

MM: Gençlerbirliği taraftar grubu Alkaralar bir yazı yayınlayarak İstanbul BŞB karşılaşmasına geldiğimizde kime her yer deplasman göreceksiniz demişlerdi. Gerçekten de geldiklerinde bunu gördük. İlk kez bizden az bir taraftar grubu gördük. (Gülerek)

Kaynak: http://www.hurriyetkampus.com/Default.aspx?PageID=238&nID=8211

0 yorum:

Yorum Gönder

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More